Tercüme Edilemeyen Duygular

Tercüme Edilemeyen Duygular

Başka dillerde olup da karşılığı bulunmayan ve farklı duyguları ifade etmek için kullanılan birçok kelime var. Kendinizi hiç mbuki-mvuki hissettiğiniz yani dans ederken giysilerinizi çıkarıp atma isteğine kapıldığınız oldu mu? Ya da biraz kilig, yani hoşlandığınız biriyle konuşurken elinizin ayağınızın birbirine dolaşması hissine?

Bunlar Bantu (Afrika) ve Tagalog (Filipinler) dillerinde kullanılan ama İngilizce veya Türkçe karşılığı olmayan kelimeler. Tıpkı Hollanda dilinde uitwaaien kelimesi ile ifade edilen ve rüzgarlı havada yürümenin insanda yarattığı canlılık hissini anlatan duygu gibi.

Doğu Londra Üniversitesi'nden Tim Lomas’ın “Pozitif Leksikografi Projesi”, dünyanın farklı bölgelerindeki iyi duyguları ifade eden kelimeleri derleyip günlük hayatımızda daha fazla yer almalarını sağlamaya çalışıyor. Bu proje kapsamındaki araştırmaları sonucu Lomas, yüzlerce "tercüme edilemeyen" duygu kelimesi buldu.

Lomas’ın bu işe girişmesi ise, Fince sisu kelimesinin anlamını öğrendikten sonra oldu çünkü "olumsuzluklar karşısında olağanüstü kararlılık gösterme" anlamına gelen bu kelimenin içerdiği iç kuvveti hiçbir İngilizce kelime ifade etmiyordu.

Bunun üzerine Lomas başka dillerden de bu tür kelimeler bulmaya çalıştı ve bu araştırmanın ilk ürünlerini Journal of Positive Psychology dergisinde yayınladı.

Bu pozitif duygulardan bazıları: Eğlenirken utangaçlığı atma hali (Desbundar-Portekizce), müziğin yarattığı mest olma hali (Tarab-Arapça), birisini severken sıkma isteği (Gigil-Tagalog), geliyor mu diye sık sık çıkıp bakarak birini beklemek (Iktsuarpok-Eskimo dili)…

Lomas, bu kelimelerin anlamlarının yaklaşık olarak ifade edildiğini ve zamanla en iyi anlatımın hedeflediğini söylüyor. Ayrıca, bu kelimelerin uzun süredir göz ardı ettiğimiz duygu ve hislere dikkatimizi çekerek kendi duygularımızı da daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını söylüyor.

Boston'daki Northeastern Üniversitesi'nden psikoloji profesörü Lisa Feldman Barrett'a göre, duygularımız arasındaki nüansları ne kadar iyi anlayıp ifade edebiliyorsak hayattaki zorlukları da o kadar iyi aşabiliyoruz; çünkü o duygulara çare olacak yöntemleri daha iyi bulabiliyoruz.

 

Hazırlayan:

Psk. Melis Sağlam

 

Kaynakça:

Lomas, T., (2016). The magic of 'untranslatable' words: Building a positive cross-cultural lexicography. Scientific American.

https://www.bbc.com/future/article/20170126-the-untranslatable-emotions-you-never-knew-you-had