Afrika’da çalışan antropolog, bir kabilenin çocuklarına oyun oynamayı önerir. Çocukları meydana toplar. İleride görünen ağacın altına koyduğu meyvelere ilk ulaşanın ödülü, o meyveleri yemek olacaktır.
Çocuklara “Haydi, şimdi başlayın! Birinci olan meyveleri alacak!” der.
O an bütün çocuklar el ele tutuşur, koşarlar ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyveleri yemeye başlarlar.
Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu cevabı verirler;
“Biz “ubuntu” yaptık. Yarışsaydık yarışı kazanan bir kişi olacaktı. Nasıl olur da diğerleri mutsuzken yarışı kazanan bir kişi ödül meyveyi yiyebilir? Oysa biz ubuntu yaparak hepimiz yedik.”
Ubuntu’nun anlamını açıklarlar: Ben, ‘biz’ olduğumuz zaman ‘ben’im.
Günlük yaşamda birçok sebepten insanların çoğu zaman ‘hep bana’ istediğinde olduğunu görebiliyoruz. Bir yere yetişirken, bir yerde sıra beklerken, işyerinde, toplu taşımada, insanın olduğu hemen her yerde…
Oysa ki sosyal iletişimin mutluluğu etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu gösteren birçok araştırma mevcut. Bunun yanı sıra şu öğretiye birçoğumuz aşinayızdır diye tahmin ediyorum. “Gülümsemek bulaşıcıdır.” Ama unutmamalıyız ki benzer şekilde olumsuz tavırlar da bulaşıcıdır.
Bu sebeple birbirimizin üzerindeki etkileri fark edip, bir bütünün parçası olduğumuzu hatırlayarak; şefkati, sevgiyi ve kabulu birbirimizden esirgememeliyiz.
Ubuntu’yu kendi bakış açımıza yansıtarak birbirimizi gözetmeyi, toplum olarak ilerlemeyi, başarmayı ve paylaşmayı hedefimiz yaparak; eşitsizliklerin engellemesine katkıda bulunabiliriz.
Bir Afrika sözü der ki: 'Bir insan ancak başka bir insan aracılığıyla insanlaşır.'
Hazırlayan: Psk. Burcu Aydın
Kaynakça:
https://www.google.com/amp/s/selinyetimoglu.com/2018/12/10/mutluluk-ve-ubuntu-felsefesi-ben-yerine-biz/amp/
https://vogue.com.tr/wellness/birimiz-hepimiz-icin-ubuntu-felsefesi
