Kelimelerle Anıları Manipüle Etmek Mümkün Mü?

Kelimelerle Anıları Manipüle Etmek Mümkün Mü?

Bir olayda görgü tanığı olduğunuzu düşünün, bir çıkar elde etmeyeceksiniz veya gerçeği anlattığınız için bir ceza almayacaksınız, gördüğünüz şeyleri olduğu gibi anlatırsınız değil mi? Yıllardır, özellikle de polise verilen ifadelerde gözlemlendiği üzere, insanların gördüklerini olduğu gibi aktarmadığı görülmektedir.

Peki neden insanlar olayları olduğu gibi anlatmazlar? Örneğin, sorgularda kullanılan kelimeler, görgü tanığının ifadesini ve hatırladığı olayın anısını değiştirme gücüne sahip mi? Bu sorulara yanıt niteliğinde olan “Araba Kazası Deneyi” 1974’te Psikolog Elizabeth Loftus ve John Palmer tarafından yapılmıştır.

Deneyin amacı insanların bilgileri beyinlerinde nasıl tuttuğu, anıların ne kadar aldatıcı olabileceği ve sorulan soruların anıları ve hatırlanan bilgileri ne ölçüde etkileyebileceğini görmekti. Katılımcılar iki gruba ayrıldıktan sonra bir araba kazası görüntüsü izletildi ve olay yerinde bir görgü tanığıymış gibi olayı anlatmaları ve kaza yapan arabaların hızlarını tahmin etmeleri istendi.

Bu aşamada, gruplara filler değiştirilerek aynı sorular soruldu. Örneğin, bir gruba “Arabalar birbirlerine şiddetle çarptıklarında ne kadar hızlılardı?” sorusu sorulurken diğer gruba “Arabalar birbirlerine çarptıklarında ne kadar hızlılardı?’ sorusu soruldu. Aslında, aynı cevabın beklendiği sorular; şiddetle çarpmak, çarpmak, kafa kafaya çarpmak, darbe almak ve sürtünmek gibi farklı etkiler yaratan fiillerle sorulmuştu.

Bunlar karşısında katılımcıların farklı cevaplar verdiği görüldü. Loftus ve Palmer’ın bu konuya getirdikleri açıklamaya göre: “Cümle içindeki kritik sözcük değişimi insanların olaya bakış açılarını değiştirmekte ve yaşanan olayı çok daha ciddi nitelemelerine sebep olabilmektedir. Bu algı daha sonra kişinin hafızasında saklanır.”

Bu hipotezi test etmek için ise ikinci bir deney yapıldı. Yine seyir hâlinde olan aracın kazaya karıştığı bir görüntü izletildi. Bir gruba “şiddetle çarptıklarında”, diğer gruba ise “birbirlerinden darbe aldıklarında” kelimeleri ile sorular soruldu. Son grup ise kontrol grubu olarak seçilerek hiç soru sorulmadı.

1 hafta sonra, gruplara video tekrar izletilmeden sorulan sorular arasında ise videoda kırılan bir cam olmadığı için deneyin kritik noktası niteliğinde olan “Kazadan sonra kırılan bir cam gördünüz mü?” sorusu yöneltildi ve “şiddetle çarptıklarında” fiili kullanılarak sorulan grubun, kırılan cam gördüklerini söyleme oranlarının diğerlerine göre çok daha fazla olduğu görüldü.

Deney sayesinde belleğin sorgulama teknikleriyle kolay bir şekilde manipüle edilebileceği anlaşıldı. Son zamanlarda, özellikle Amerika’da, polisler bu konuda eğitim almakta ve sorgu tekniklerini değiştirerek görgü tanıklarının olay hakkındaki gerçek anılarına ulaşmaya çalışmaktadırlar.

Hazırlayan:

Psk. Melis Sağlam

Kaynakça:

Loftus, E.F., Zanni, G., (1975). Eyewitness testimony: The influence of the wording of a question. Bull. Psychon. Soc. 586–88.

Loftus, E.F., Palmer, J.C., (1974). Reconstruction of automobile destruction: An example of the interaction between language and memory. Journal of Verbal Learning and Verbal Behaviour. 13,585-589.