Kökeni Çin’e dayanan Çigong (Qigong), aslında uzun zamandır bilinen ve yapılan bir enerji çalışmasıdır. Beden ve zihin arasında uyum sağlamak için fiziksel hareket ve hassas nefes alma tekniklerini birleştirir. Yapılan araştırmalarda Çigong’un Asya’da birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı belirtiliyor. Tedavisi mümkün olmayan kronik hastalıklara ve zihinsel rahatsızlıklara çok iyi geldiğinin kanıtlanması Çigong’u sadece spor olmaktan çıkarıp farkındalık ve enerji çalışması egzersizi olarak sınıflandırmaya olanak tanıyor. Çigong’da hem hareketlilik hem hareketsizlik bir arada bulunuyor. Ayakta yapılan hareketli duruşlar, dışarıdan bakıldığında hareketsizmiş gibi bir görüntü oluşturuyor. Ağaç Duruşları adı verilen hareketsiz egzersizler, dışarıdan hareketsiz gibi görünse de vücutta nabız ve kan dolaşımını o kadar yükseltiyor ki vücuttaki enerji akımı artıyor. Başta hissedilen vücuttaki dinginlik, duruş süresi arttıkça yerini fazla hareket etmişçesine yorulmuş hissetmeye bırakıyor. Ancak, bu yorgunluk insanı güçlendiren bir yorgunluk; çünkü vücut, ısınma hareketlerinden sonra çok kısa bir sürede duruma adapte oluyor. Özellikle “an”a odaklanıldığında zihnen bulunulan yerden çok uzaklara gidip dinlenme imkanı sunuyor. Bunun en büyük etkisi de Çigong’un yapıldığı ortamdan kaynaklanıyor çünkü genellikle doğanın ortasında, kuş sesleri eşliğinde uygulanan bir çalışma olduğu biliniyor. Ayrıca, tıpkı diğer egzersizler gibi Çigong da süreklilik gerektiriyor.
Çigong çalışmalarında esas amaç “keşfetmek”. Çünkü insan zamanla değişiyor ve Çigong, yeni keşifler yapılan bir yolculuğa dönüşüyor. Buradaki en önemli nokta ise yolculuğun tadını çıkarmak, sonuç odaklı olmadan anın keyfine varmak. Bu sayede, insan zaman geçtikçe çıktığı o içsel yolculukta kendisini de daha iyi tanımaya başlıyor. Çigong, istikrarlı bir şekilde yapıldığında; beden farkındalığını artırıyor, dengeyi geliştiriyor, esnekliği artırıyor, nefes kapasitesini yükseltip derinleştiriyor, kamburluğa ve bel fıtığına karşı iyi geliyor, sinir sistemini düzenliyor ve zihni sakinleştiriyor. Bu çalışmayla zihin boşaltılıp yerine enerji toplanıyor ve vücudun düzenleyici fonksiyonları o sırada aktive oluyor. Özellikle, tedavisi mümkün olmayan kronik hastalıklara ve zihinsel rahatsızlıklara çok iyi geliyor. Çağımızın hastalıkları sayabileceğimiz depresyon ve panik atağa karşı da faydaları olduğu biliniyor.
Önemli bir nokta ise Çigong’un evde internetten veya kitaptan bakılarak yapılmaması gerektiğidir çünkü eğer bilinçli bir şekilde yapılmazsa sağlığa zararları oluyor ve geri dönülmez sonuçlar doğurabiliyor. Bilinçli bir şekilde uygulayan çoğu insan ise bedeninin, zihninin, algısının değiştiğini ve çok daha sakin biri haline geldiğini söylüyor. İnsan ilişkilerinin düzeldiğini, iş hayatında daha sakin kararlar alarak çalışmaya başladıklarını da dile getiriyorlar. Bunlarla beraber, birçok farklı alana ilgisi olduğunun ortaya çıktığını ve adeta kendini yeniden keşfettiğini paylaşan da çok sayıda insan var. Kısacası, Çigong ile yapılan çalışmalarla zihni boşaltarak huzur ve dinginlik ile beraber derinlemesine dinlenmiş hissetmek mümkün!
Hazırlayan:
Psk. Melis Sağlam
Kaynakça:
Çigong ile stres yönetimi (kitap)
https://www.qigongizmir.com/
https://tariktekman.com/cigong/
