Dejavu Hissi Nereden Geliyor?

Dejavu Hissi Nereden Geliyor?

Dejavu hissi, gündelik hayatımızdaki herhangi bir şeyi daha önce yaşamış gibi hissetmek olarak tanımlanabilir. Örneğin; çalıştığınız şirketin ayarladığı ve sizin de iş arkadaşlarınız ile katıldığınız bir toplantıda, daha önce de oradaymış gibi bir duygu oluşması epey ilginç bir deneyim olabilir. Peki yabancı bir şehirdeyken veya tanımadığınız biriyle beraberken nasıl dejavu hissi olabiliyor? Yer, kişiler, olaylar, hepsi size tanıdık geliyor. Bu yaşadığınız sizde ilginç bir his bırakıyor ve merak uyandırıyor.

İşte bu ilginç his yaşadığınız anı belirsiz, geçmişi tanıdık ve geleceği gizemli kılıyor.

İnsanların yaklaşık %70’i dejavu hissini daha önce hayatlarında en az bir kere yaşadıklarını söylüyorlar ve bu yaşantıyı kolayca unutamıyorlar. Bu durum; zaman algısı, bilinç hatta bilinçdışı ile alakalı birçok sorunun insanların kafasının içinde gezinmesine neden oluyor. İtalyan Filozof Remo Bodei, dejavu kelimesinin 1876 yılında ortaya çıktığını ama aslında bu fenomenin ilk çağa kadar uzandığını söylüyor. Platoncu ve Pisagorcu filozoflar geçmiş hayata dair anılar gördüğümüzü söylüyorlar. Aristoteles ise bu durumu ruhsal bir sorun olarak değerlendiriyor. Shakespeare, Dickens, Chateaubriand ve Proust gibi birçok sanatçı, yazar ve şair de oldukça ilginç bir deneyim olan dejavudan ilham alarak eserlerinde bu hissi tanımlayan cümlelere sıkça yer veriyorlar.

Bir başka görüş ise, “Bu his aslında bastırılmış anılar mı?” sorusunu doğuruyor. Sigmund Freud da kayıtsız kalmayarak bu konuya metinlerinde değinenler arasında. Ona göre bu durum; tamamlanmamış, travmatik veya bastırılmış bir anıdan kaynaklanıyor. Freud’un, bu durumu açıklarken şu örneği verdiğini görüyoruz: Genç bir kız, erkek kardeşi hasta olan bir arkadaşını ziyarete gittiğinde dejavu yaşadığını ancak bunun kısa bir süre önce kendi erkek kardeşini kaybettiğinden ve ailesindeki tek çocuk olma arzusundan kaynaklandığını söylüyor. Peki, rüyalar gibi dejavular da gizli arzuları mı yansıtıyor? Psikanalist Ferenczi, bu hissin unutulmuş bir rüyanın anısı olduğunu yani bir arzunun gerçekleşmesi ve güncel yaşantı unsurlarının çağrışım yolu ile hatırlanmaya başlanması şeklinde olduğundan bahsediyor.

Gizli anılar, gizli arzular, sembolik temsiller… Dejavu, bunlarla veya paranormal ve eski yaşantıyla ilgili şeylerle bağlantılı değildir. 19. yüzyıl bilimi bu konuyu açıklığa kavuşturdu. Aristoteles'in görüşünü destekler şekilde dejavu, beynin kontrolden çıkması olarak tanımlandı. Epilepsi, nörologların bu konu üzerinde çalışmasını sağladı çünkü bazen dejavu, bu krizlerden önce gerçekleşiyor. Nörologlar, otobiyografik hafızanın etkilendiği beynimizdeki limbik sistemin bir bölgesinde, kısa süreli aksaklık olduğunu gösterdiler. Bir başka açıklama ise normal dejavunun yorgunluk, stress, sarhoşluk gibi durumların nöronal sistemde tanıdık ile bilineni ayıran mekanizmada tutarsızlık yarattığı görüşüne dayanıyor. Aslında beyin, bir anıyla ilgili iletileri şimdi, şu ana yolluyor. Bu durumda dejavu sadece yanlış bir etki olarak kalıyor. Geçmişten bu yana dejavu hissi ile oldukça ilgilenildiğini görüyoruz. Kim bilir, bu ilginç deneyimle ilgili belki de daha keşfedilecek çok fazla şey vardır.

Hazırlayan:

Psk. Melis Sağlam

Kaynakça:

Brown, A. S. (2003). A review of the De´ja` Vu experience. Psychological Bulletin, 129(3), 394–413. https://doi.org/ 10.1037/0033-2909.129.3.394

https://evrimagaci.org/deja-vu-dejavu-nedir-bir-olayi-daha-onceden-yasadiginiz-hissi-neden-kaynaklanir-923

https://www.bbc.com/turkce/vert-fut-44853312