İçinizdeki gezgine "Dur!" diyemeyişinizin sebebi, genleriniz olabilir. Wanderlust geninin bilimsel adının DRD4-7R olduğu ve 5 farklı dopamin reseptörü geninden dördüncüsü olduğu biliniyor. “Yolculuk tutkusu” anlamındaki Wanderlust ise Almanca wandern “gezmek” ve lust “güçlü istek” kelimelerinden oluşuyor ve seyahat arzusunu ifade ediyor.
Serotonerjik ve dopaminerjik sistemlerin, beynimizde özellikle duygu durumumuzu belirleyen ve kendimizi ödüllendirmemizi sağlayan iki önemli ana sistem olduğunu belirten uzmanlar, bağımlılık, ödül gibi durumlarda dopaminerjik sistemin biraz daha aktif olduğunu ifade ediyorlar.
İşte bu geni taşıyan bireyler, dopamine karşı biraz daha duyarsız oluyor ve bu nedenle, yeni heyecan arayışı, yeni tat arayışı, risk almak gibi özellikler bu gen taşıyıcılarında daha fazla oluyor.
Araştırmalar da, bu yolculuk tutkusu genini taşıyan kişilerin seyahat ve keşfetme tutkusu konusunda birinci sırada yer aldığını gösteriyor. Örneğin, National Geographic için bir araştırmacı olarak çalışan David Dobbs’a göre bu gen; insanları yeni yerler, fikirler, yiyecekler, ilişkiler, uyuşturucular veya cinsellikle ilgili deneyimleri keşfetmeye açık hale getirerek risk almaya daha eğilimli bir konuma getiriyor. Dolayısıyla, bu kişiler sürekli bir hareket, değişim ve macerayı arar hale geliyor.
Cinsiyet farkına bakıldığında hem erkekler hem de kadınlarda eşit seviyede görülen bu genin, yaşa ve duruma göre ise form değiştirebildiği biliniyor. Örneğin, genç yaşlarda extreme yerler daha ön planda iken, yaşlanınca daha sakin yerler ön plana çıkabiliyor veya gençken maddi anlamda daha fazla risk alınabiliyorken, yaşlanınca alınan riskin şekli değişebiliyor.
Genel olarak ise, bu gene sahip olan insanlar, dışarı çıkmak ve yeni yerler keşfetmek için karşı konulamaz bir istek duyabiliyor ve sürekli gitmek için yeni bir yer arar duruma gelebiliyorlar. Zamanlarının çoğunu seyahat rehberlerini okuyarak ve internette uçuş, otel, pansiyon gibi şeyleri aramakla geçirir hale gelebiliyorlar. Egzotik yerler hakkındaki belgeselleri izlemeye bayılıyorlar ve seyahatleri için çok fazla para harcıyorlar.
Önemli bir nokta ise bu kişiler için seyahat söz konusu olduğunda, varmak istedikleri yerin değil, kendilerinin baş rolde olması. Aslında gidecekleri yer, seyahat zevki ve heyecanını yaşamaları için sadece bir bahane haline geliyor. İşte bu noktada, wanderlust sendromu da denen seyahat tutkusu devreye giriyor ve bu tutku, yaşam tarzları haline geliyor.
Ne dersiniz, siz de yolculuk tutkusu genine sahip insanlardan biri olabilir misiniz?
Hazırlayan:
Psk. Melis Sağlam
Kaynakça:
https://exploringyourmind.com/wanderlust-syndrome-an-obsession-for-travel/
Ptácek, R., Kuzelová, H., & Stefano, G. B. (2011). Dopamine D4 receptor gene DRD4 and its association with psychiatric disorders. Medical science monitor: International Medical Journal of Experimental and Clinical Research, 17(9), RA215–RA220.