İnsanın kariyerindeki statüsü özel hayatındaki davranışlarını etkiler mi? Veya sosyal statüsü deney dahilinde verilmesine ragmen bunu kötüye kullanırlar mı? bu soruların cevabı Zimbardo’nun Hapishane Deneyi’nin içinde veriliyor.
Zimbardo, Stanford Üniversitesinin öğrencileriyle sosyal statü normlarını araştıran bir deney yapıyor. Katılımcılar, stimüle edilmiş bir hapishane ortamında mahkum veya gardiyan rolüne rastgele atanıyor.
Mahkumlara diğer gerçek suçlular gibi davranıldı, uyarı yapılmadan kendi evlerinde tutuklandı ve polis karakoluna götürüldü. Daha sonra gözleri bağlandı ve Zimbardo'nun parmaklıklı kapıları ve pencereleri, çıplak duvarları ve küçük hücreleri olan bodrumunu hapishane olarak düzenlediği Stanford Üniversitesi'nin psikoloji bölümüne götürüldüler. İşte bireyselleşme süreci başladı.
Onlara bir üniforma verildi ve sadece numaralarıyla anıldılar. Böylece kendilerini daha değersiz hissetmeleri sağlandı tıpkı gerçek mahkumlar gibi. Bütün gardiyanlar aynı üniformaları giymişlerdi ve mahkûmlarla göz temasını imkansız kılmak için özel güneş gözlükleri de takarlardı.
Gardiyanlara, hapishanede kanun ve düzeni sağlamak ve mahkumların saygısını kazanmak için gerekli olduğunu düşündükleri her şeyi yapmaları talimatı verildi. Fiziksel şiddete izin verilmedi.
Zimbardo, mahkumların ve gardiyanların (bir araştırmacı olarak) davranışlarını gözlemledi ve aynı zamanda bir hapishane gardiyanı olarak görev yaptı.
Çok kısa bir süre içinde hem gardiyanlar hem de mahkûmlar, gardiyanların hızlı ve kolay bir şekilde benimsediği yeni rollerine alışmaya başladı.
Mahkumlar da kısa sürede mahkûm benzeri davranışları benimsediler. Hapishane kurallarını çok ciddiye almaya başladılar. Aynı zamanda mahkumlara hakaretler ve küçük emirlerle alay edildi, onlara anlamsız ve sıkıcı görevler verildi ve genellikle insanlıktan çıkarıldılar.
İlk gün olaysız geçtiği için, ikinci günün sabahı patlak veren isyana gardiyanlar şaşırmış ve tamamen hazırlıksız yakalanmıştır.
Deneyin ikinci gününde mahkumlar numaralarını yırttılar ve yataklarını kapıya dayayarak hücrelerin içinde barikat kurdular.
Gardiyanlar takviye çağırdı ve derileri donduran karbondioksiti püskürten bir yangın söndürücü kullanarak misilleme yaptılar ve mahkumları kapılardan uzaklaştırmaya zorladılar. Mahkum isyanının elebaşıları hücre hapsine alındı. Bundan sonra gardiyanlar genellikle mahkumları korkutmaya başladı.
Mahkumlar daha itaatkar hale geldikçe, gardiyanlar daha agresif ve iddialı hale geldi. Tutsaklardan daha fazla itaat talep ettiler. Mahkumlar her şey için gardiyanlara bağımlıydılar, bu yüzden gardiyanları memnun etmenin yollarını bulmaya çalıştılar
Zimbardo (1973), deneyin iki hafta sürmesini amaçlamıştı, ancak altıncı gün mahkumların duygusal çöküşleri ve gardiyanların aşırı saldırganlığı nedeniyle sonlandırıldı.
Öğrenilmiş çaresizlik mahkûmun gardiyanlara boyun eğmesini açıklayabilir. Mahkumlar, yaptıkları her şeyin başlarına gelenler üzerinde çok az etkisi olduğunu öğrendiler. Sahte hapishanede gardiyanların beklenmedik kararları mahkumların tepki vermekten vazgeçmesine neden oldu.
Psk. Berfin Gurbet MUTLU
Kaynakça:
https://www.simplypsychology.org/zimbardo.html
Haslam, S. A., & Reicher, S. D. (2012). Contesting the “nature” of conformity: What Milgram and Zimbardo's studies really show. PLoS Biology, 10(11), e1001426.
Haney, C., Banks, W. C., & Zimbardo, P. G. (1973). A study of prisoners and guards in a simulated prison. Naval research reviews, 9(1-17).
Mcleod, S. A. (2016). Zimbardo-Stanford prison experiment. Zimbardo-Stanford Prison Experiment| Simply Psychology